17 Mart 2010 Çarşamba

17 Mart 2010 ; Temsil etmek üzerine..

Şu an çekmeden de bir snoppy var, minik bir Snoppy oyuncak.

Bende temsil ettiği duyguların üzerine bir kez daha kar yağdı. Pasif agresif sevgisiz bir yaklaşım, bastığım halıyı diger taraftan cekip kaymama neden olduysa da düşürmedi.

Derken, masamda kalmasına gerek olmayan Snoppy bana temsil etme duygularını düşündürttü.

Temsil ettiği duygular gidince obje ne anlamsız, bir kez aldatılan kadının yüzüğünü takmak istememesi gibi..

Dün yasadıgım daha türkcesi bana bir gün yasatılmak üzere bir yerde bekleyen olay üzerine, bu temsil konusunu daha da belirginleşti beynimde. Hersey birşeyi temsil ediyor ya hayatımızda.

Mesela, dostluk temsil eden Fuat.
Tutku temsil eden bir ad var, onu özledim derken bana temsil ettiği duyguyu özlüyorum. O kişiyi değil.

İçimde kalmıs cıkmak üzere olan sanatçı bakıs ve sarkı söylemiş olmak, yazı yazmak
Bunları temsil eden kişiye kapılmam an meselesi, onun kim olduguna bakmadan. Kişilik özellikleri nedir demeden daha, yarattıklarına kapılmak..

Baba, ince espri ve hayatın güzel yanlarını temsil ediyor mesela.

Etrafınızdaki eşyalara bakınca aslında hepsi etrafınızda birşeyi temsil ettiği için durmakta, en sevmediğiniz ve belki oraya sizin tarafınızdan konmayan birsey bile.

Kelimelerin neleri temsil ettiğini de siz düşünün artık.

Kendimi bugün çok sanslı hissediyorum ve şükrediyorum.
Temsil ettiğim tüm şeyler için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder