30 Ekim 2010 Cumartesi

bu sabahın anlamı yaş 5 iki çoçukta

Sabah yatakta pelte olma kararı aldıgım gün iki, az da olsa hemne uyanmayıp, yatakta durup biraz aptal aptal tavana bakıp, ben kimim burası neresi, gibi kendime telkin yaptıktan sınra fırladıgım telefonda, ki önce acamadım telefonu, taksiyi beklerken, bulamadım diye, telefonun öbür ucundan bana oglunun kendince hayata adalet katıp, kendinden büyük insanalra yer vermek için birinci sıraya oturmak istediği halde, ikinci sıraya oturmasını ögretmeninin farketedip, annesi ile paylaşması  bugünüme anlam kattı.

Aynı şahış, 5 yaşında, annesini gecen günlerde, arabanın arka koltugundna öne dogru kafasını uzatıp, anne, beni insanlar içinde sesli sarılarak öpmeni istemiyorum. Öpmeni istiyorum ama sadece asansör, arabada ve evdeyken..kibarca, yanlız olabilecekleri anları saymış.

Tatlı gözleri gülünce iplik arkadasımıza okulda hayranlığın negatif dışavurumuna bir örnek olarak ise, kaba kuvvet uygulanmıs hem de 5 yasında bir kız tarafından, annesi okula gittiğinde konuyu çözmüş ki, aşkına karşılık alamayan kızımız, önce bizim oğlumuzun tshirtünü çizmiş, o da yetmemiş birde makasla kesmiş.

Bu çoçuk hikayalerinde neden mi anlam buldum, iplik hayatı boyunca kendine göre bir adalet yaratıp ikinci sıraya oturup, saygılı ve haddini bilen bir adam olacak. Uyarıları her zaman yerinde ve tatlı olacak. çözümleri olacak bu hayata, inceden ve manalı. Diğer kız ise, muthtemelen hırs dolu bir iş kadını, karsılıksız sevemyecek bir kadın, istediği olmayınca da kesip, çizecek bir kadın olacak..

28 Ekim 2010 Perşembe

yagmur hayattır.

tüm gün ıslanıp kurayarak metrodan inen fransız tipli esmer kız, kendi kendine mırıldandıgını sanarken etraf ona öyle bir baktı ki, avaz avaz bağardıgını farketti o an. anlamı buldum, kendinden vazgecip, kendini başkasının hizmetine sokmak ve onun için ve baskası için birseyler yaptıgını görmek ve hayata gecirmektir diyordu.

tuhaftı, aklında da metrodayken son 3 hafta içinde rastladıgı en begendiği ikinci yönetmene 3 kez rastlaması idi, kendine söz verdi, bir kez daha rastaldıgında, yönetmene göre ilk görüş ona göre dördüncü, gelecek filmde rol lamak istediğini söyleyecekti, bu karara nerden vardın diye bu soru gelirse de hissiyat, diye cevap verecekti.

uzun zamandır aradıgı anlamı kendine yarattıgı yeni hayatının ilk günlerinde tanımlayıp tarif edemese de hissettiği ve kafa sesinin avaz avaz bir tonda hayata duyuldugunu hissettiği anda mutluydu.

ilk gördüğü taksiye bindi ve evinin yolunun tuttu.

25 Ekim 2010 Pazartesi

anlam

Bu fotoyu daha önce neden görmedim?

anlam

19 Ekim 2010 Salı

boylam enlem anlam

lam parantezinde ve sadece sana bagli senin nerde durduguna..

boylam enlem anlam

lam parantezinde...

anlam

Yaklasik bir yildir burdan anlam ariyorum.
Yaklasik 7 yasimdan beri anlam ariyorum  ki o yasimda anlami kardeslerimin olmasinda bulmustum.

An itibari ile farkettim ki hersey iki tarafli anlamli buldugun anda anlami yok oluyor
anlamli mi dedigim noktada kalmiyor anlam filan ortada
sen isin icinden cikmis oluyorsun cunku sen isin icinden ciktigin anda kendine disardan baktigin anda anlam yok oluyor.

16 Ekim 2010 Cumartesi

kendine paradoks..

Anlamak zorunda mısın nedenini?

Rüzgar gülü olsana duruma göre dön
Dönmediginde de dur!

Sor sorulari al cevaplari sonrasinda da sezgisel kavrayısı devreye alıp
acabalarda kaybol. Kendinden kop yardimi da ondan iste.

Olmaz.
Sumukten hallice, boka 5 kala bir ruh halinde dolanip da durma
sadece dur.

Neden?
Zorlamak bu kadar kendini?
Anlam aramak
anlamsizdir belki bu kadardir anlami yoktur veya degisiyordur hep anlam.
anda oldukca anlamlidir sonrasinda yoktur var sandığın.

Akıl yürütecek birşey yoktur belki
Akıl yoktur belki karsinda
Kimse yoktur belki karsında
Kendinlesindir.
Kendi bokunla kavga etme. Ya da birak o etsin, sen karisma.
Sen sümüklülüğü kabul ederken bazı hallerinde; belki o kendini her  halinde kabul edemiyordur.

Ne dersin?
Anlamli mi?
Soranin bir yüzü cevap arayanın iki yüzü kara.
Yat uyu rahat ol.

Yine de anlamak istiyor insan.