2 Şubat 2010 Salı

2 Şubat 2010 "Doğru şudur, yanlış budur"

Yaşadığım 'ilişki kazasını' düşününce pek de paranoyak gelmedim kendime şu sıralar. Göz göze ilşkilerin insanı oldugum için, değil gözgöze yan yana geldiğine şükredip, hoşlandığın adamın geldiği an yok olması durumu biraz ümitsizlik verdi.

İnsanları,ilişkileri,gözleyen gözlerim, beğendiğim adamında dünyasını görüyor, işitiyor, anlıyor, hissediyorken, nasıl oluyorda göz ve beyin sahibi olan bu adam ki benden zeki oldugunu düşünüyorum, ki ondan etkilenmemde ki en önemli neden zekası ve dingin ses tonu ile ağzından dökülen zevkli kelimelerdir, benim dünyamı görmüyor, anlamıyor ve hissetmiyor.

Görse, anlasa, hissettse, ben sözlüye almadan, iletişim kurabilirdi.

Bunu herkes yapabilir, açık mutfak devri geldi de herkesin içi ne yediğini görüp rahat etti de, ilişki de açıklık neden gelemiyor bir türlü. İki göz bir kalp ve bir beyin karşıklaşıp, bir süre beraber dolaşıp,ki bu sürenin uzun olması çok da gerekli değil, etkileşmek ve positif hisleri ikiyle çarpma, dudakların kavuşması, ellerin hissetmesini takiben, nasıl olur,da yok olmayı hem de ses çıkarmadan, seçebilir bir bünye?

Bu seçimin adı nedir ve sahibine ne tür sıfatlar kazandırır?

Kimse yorulmuyor mu? Kimse dün akşam ne güzeldi, hayatıma giren bu yeni kişiyi ben bir tanıyayım diye hissetmiyor mu?
Kapılar duvarlar, insanların arasında neden hala örülü?
Kendine güvenen ve kendi seven insanın başkalarını da aynı güven ve sevgiyle sevmesi dışında bir bilgim yok.

Yaralarımın derin olmaması için, karşı tarafı da kimse düzeltemeyeceğine göre, kendimi mi değiştirmeliyim? Tüketilen ne burda? Yaşanan ne? Biten ne? Herkesin kendi hikayesi olması kabul, sırtındaki yükler, korkuları kabul. Karşılaşan iki kalp hikayelerini paylaşmaya nereden geldiklerini anlatmakta neden gönüllü değiller? Seks iki insanın arasında paylaşılabilecekleri en önemli şeyken, ve en özel, çünkü sadece o an ikiniz var..Neden bu sekilde hafife alınabiliyor? Önemsiz özensiz sadece tek amaçmışcasına duruyor, yapılsa bir etiket, yapılmasa başka bir etiket gibi algılara neden oluyor? Modern zamanlar derken hersey neden yoz, bu kadar boş, ve yakıcı, yıkıcı..

Sevdim hoşlandım dediğin; dediği; andan itibaren ne oluyor da bir anda bastıgın toprak ayaklarının altından yok oluyor? Kendinle ve anlamdıgın bir konu ile ilgili, acaba nedir? , sorularınla başbaşa içine sıkıntı, gögsüne kocaman bir danua oturmuşcasına şaşkın ve kişiliğine saygısızlık edilmiş hissediyorsun?

Doğru şudur, yanlış budur düşüncelerine dalıp,yaptıklarımın hepten mi yanlış, kapalı ol derken, ilşki mi yaşıyorum çelişki mi?

Hayat basit, onu zorlaştıran, kandırmaya çalışan cidden sakil duruyor, ve olumsuz bir şekilde parlıyor, gözleri yoran florasans ışığı gibi. Başını ağrıtıyor.

İlişki nedir ki? Benim tanımım sağlıklı kadın erkek ilşkisinde, ağarlığı yükü olmayan, birbirini görmek isteyen ve ya istemdiği anlarda da bunu söyleyen sağlıklı kadın erkek arası kurulan cümleler, gidilen sinemalar, edilen danslar, kapanan gözler, verilen bornozlar, yazılan mesajlar. İlişki ne değil, sessizlik değil, ben yok oldum, sen düşün de bul demek değil, camları sıkı kapatıp, üzerine de hiç gereği yokken bir de panjurları indirmek hiç değil. Positifte başlayan duyguların, negatife geçmeye ve ya sıfır noktasına geldiğini karşıya iletme ve gitme cesareti bence ilişki.

Herkesin kendini gizleyerek “güçlü” kaldığı bir dünya istemiyorum. Bakışlarında gördüğümün, sözlerindeki anlamın altında rüzgarlar esmesin, açık ve perdesiz paylaşımlar olsun,
gerçek insanlar olsun istiyorum. Mecbur kaldığında gönülsüzce yapılan kısa mesaj acıklamaları değil.


Çaba ile çözmek değil, gönüllü paylaşımların, kendi gizli bahcelerin açıldıgı, bu bahcede karsılaştıgım yabanı otlardan, ısırganlardan oluşan, kopuk kopuk ruh hallerinin altını acıp, orda olmam gerekirse, emek vermek istiyorum. Destek olmak, güvenmek, bilmek istiyorum, kendimle değil, o’nunla dans etmek istiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder