24 Şubat 2010 Çarşamba

24 şubat

Aksam Leyla Ben Didem yattık, kızkıza uyku..

Leyla’yı dönerek ezmemek üzere sözleştik. Gece aralıklarla üç kez uyandım, didem yatakta taraf değiştirirek emziyordu, bölük bölcük uykuya rağmen, saat tam 6’da

Leyla güldü, horoz öttü, uyandığıma memnun, yerim seni Leyla, bak gökyüzü koyu lacivert sözleriyle başlayan fotograf seansımz basladı..Nasıl yogun bir duygu, tam benlik..

Gülücük gülücükte gülücük, çeşitli sesler, değişen ifadeler, bir kalkmaya çalışmalar, durduk yere dönmeler, bacaklar direk kafasında, yoga yapıcam diye nefesimin kesildiği onca hareket Leyla için bir keyif ve kendiliğinden gelişiyor. Ayaklarını öptüm.

Parmaklar bezelye gibi, ikizlerin bu halleri, Birant’la ucakla Kıbrıs’a gidişimiz, şu an hepsinin eşşek kadar oluşu geldi aklıma.

Kendime ne demeli, sabah anılarımı babam’a bahsettiğimde, tarih tekerrür’den ibaret, bende senle uyanırdım, dedi.

Sene 1975!

1 yorum: