3 Ocak 2010 Pazar

365

2010 yılı aylardan Ocak Günlerden Bir.
Tüm bir yıl bizi bekliyor.

Beklerkende aslında içinde yasayacaklarımızı planlamıs bir sekilde. Benim
inancım bu. Eğilimlerimizi niyetlerimizi iyi belirlersek bu yıl çok bereketli. Bunu

Yeni yıla girdiğim ilk dakikadan beri, hissediyorum..
Yeni yıla giriş anım, sessizdi, fonda çığlıklar havai fişekler ve kutlama yapan insanları duyarken, istediğim sekilde onları algılamakta özgürdüm.

365 gün..

Spora başladıgım bir yeni yıl sabahı oldu, kaldıgım yerden devam ettiğim de denebililir. Tam koşu bandının üzerindeyken, bugün 4 Temmuz dedim, kendi kendime ve orada yüyürken aklımdan gecen onca düşünceden bir çok yazı çıkabilir hissiyle, ses kayıt cihazı almaya karar verdim.
Spor en büyük mental lüks bence.
Aklında düşünceler geliyor geciyor ve akıyor ter olup vücüdündan!

Ruh halim diyordum, aynen 4 Temmuz günüydü ondan daha mutlu ancak, 4 Temmuz halam bakımevi olayını duymustum, yanımda ekşi lakaplı oglan cocugu beni yapay kriz cıkarmakla itham edip kaçmıştı. Bende baktım bu iş canımı sıktı, b,raz kendi içime kapanıp kitap okumak, içimden gelen seslere kulak verip kurslara yazılmaya karar vermiştim. Güzel bir 14 Ağustos akşamı gidip de iyi oldugunu düşündüğüm 3 ayımı mutsuz ve aglayarak gecirmeme neden olan tesadüf le karsılamsıtım, uazıldıgım kurslara calısamadım, mutlu olamadım ve okudugumu anlayamdıgım bir zaman dilimindne sonra, sadece arada bir yerlere cıktıgım ve hastaladındıgım bir 2 ay gecirip
2009'u ugurladım.

Hem de gittiği an, sanki hemen geçmiş oldu.

İzleri yok oldu.
Sözleri yok oldu.
Duygusu yok oldu!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder